Hukuki Makaleler

Boşanmada Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?

Boşanmada Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır - teko hukuk çorlu

Boşanmanın maddi sonuçlarının yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi/manevi tazminat alacağı veya mal paylaşımından kaynaklanan alacaklar olabileceğinden “Çekişmeli Boşanma Davası Nasıl Açılır?” başlıklı yazımızda bahsetmiştik. Bu yazımızda ise yine boşanmanın maddi sonuçlarından biri olan mal paylaşımının usulünün göre ne olduğu, eşlerin mallarını paylaşırken yani mal rejiminin tasfiyesi davasında birbirlerinden hangi malları talep edebilecekleri, davaya sürecine ilişkin hususları, eşlerin aralarında anlaşarak mal paylaşımında farklı bir oran belirleyip belirleyemeyecekleri, hangi malların paylaşım dışında tutulacağı gibi konulardan bahsedeceğiz. Boşanmada mal paylaşımı konusunda bir avukata danışmak isterseniz Teko Hukuk Bürosunun uzman boşanma avukatları ile Whatsapp veya sitemizde yer alan telefon numarası üzerinden iletişime geçebilirsiniz.

Mal rejimi, eşlerin evlilik birliği içerisinde edindikleri mal ve haklar üzerinde tasarrufta bulunma ve yönetme biçimi ile evlilik birliğinin sona ermesi halinde ise bu malların paylaşımının ne şekilde ve hangi usule göre olacağını düzenleyen kurallar bütünüdür. 

Türk hukuk düzeninde 01.01.2022, yani yeni Medeni Kanununun yürürlüğe girmesine kadar eşler arasında uygulanan yasal mal rejimi şekli “mal ayrılığı” rejimi idi. Mal ayrılığı rejiminde eşlerin her birinin tamamen kendine ait olan bağımsız ve kişisel malvarlıkları vardır. Bu malların evlilik birliği içerisinde edinilmiş olmasının bir önemi bulunmamaktadır. Her bir eş kendi adına kayıtlı mal ve haklar üzerinde bağımsız şekilde tasarrufta bulunabilir. 01.01.2002 tarihine kadar Türkiye’de yasal olarak kabul edilmiş olan mal ayrılığı rejimi, yeni Medeni Kanunun yürürlüğe girmesiyle beraber yerini “edinilmiş mallara katılma” rejimine bırakmıştır. Nitekim Türk Medeni Kanununun 202.maddesine göre; “Eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanması asıldır. Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kanunda belirlenen diğer rejimlerden birini kabul edebilirler.”

Boşanmada Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?

Eşler mal paylaşımına ilişkin taleplerini boşanma davası ile birlikte mahkemeye iletebilecekleri gibi, boşanma davasından sonra da bu konuda aile mahkemesinden ayrı bir talepte bulunabilir. Fakat mal paylaşımının boşanma dilekçesinde talep edilmesiyle, boşanma davasından sonra ayrı bir dava ile talep edilmesi arasında şöyle bir fark bulunmaktadır: Mal paylaşımı boşanma davası ile beraber talep edilse dahi aile mahkemesi hakimi buradaki mal paylaşım talebini bekletici mesele yaparak önce boşanmaya ilişkin bir karar verir. Çünkü neticede mal paylaşımı boşanmanın sonucunda ortaya çıkan bir olaydır. Boşanma gerçekleşmeden mal paylaşımına ilişkin hususların gündeme gelmesi bir anlam ifade etmeyecektir. Dolayısıyla hakim öncelikle boşanma ile ilgili talepleri değerlendirir. Eğer tarafların boşanmasına karar verilirse, artık önceden bekletici mesele yapılmış olan mal paylaşım talebi gündeme gelir ve bu talep “mal rejiminin tasfiyesi davası”na dönüşür.

Mal paylaşım usulü de yukarıda açıkladığımız üzere eğer eşler aralarında anlaşarak yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden başkaca bir paylaşım şekli kararlaştırmamışlar ise, hakim evlilik birliği içerisinde edinilmiş olan malları eşler arasında yarı yarıya paylaşılmasına karar verecektir. 

Mal paylaşımında öncelikle eşler kişisel mallarını geri alır, çünkü eşlerin kişisel malları mal paylaşımına dahil edilmez. TMK’nın 220.maddesine göre kişisel mallar; Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşyalar, mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri, manevî tazminat alacakları ve kişisel mallar yerine geçen değerlerdir.

Eşler sayılan bu kişisel mallarını kendilerine aldıktan sonra geriye kalan ve evlilik birliği içerisinde edinilmiş olan mallar, mal paylaşımı yapılırken, edinilmiş mallara katılma rejimine göre eşler arasında yarı yarıya paylaştırılır. Türk Medeni Kanununun 219.maddesi edinilmiş malın tanımını yapmış ve bunları sıralamıştır. Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir. Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır: 1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler, 2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler, 3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar, 4. Kişisel mallarının gelirleri, 5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler. Yani boşanma kararının sonucunda mal rejiminin tasfiyesi davası kapsamına giren ve istisnalar dışında eşler arasında yarı yarıya paylaştırılacak olan değerler yukarıda sayılan değerlerdir. 

Burada dikkat edilmesi gereken bir husus eşlerin kişisel malları, yukarıda açıkladığımız üzere mal paylaşımının dışında tutulurken; bu kişisel mallarının getirdiği gelirler, edinilmiş mal sayılacak ve mal paylaşımına dahil edilecek olmasıdır. Dolayısıyla örneğin; eşlerden birinin evlenmeden önce almış olduğu işletme o eşin kişisel malı sayılır ve mal paylaşımına dahil edilmezken; evlilik birliği içerisinde işletmeden elde edilen gelirler edinilmiş mal olarak kabul edilir ve mal paylaşımına dahil edilir. Dolayısıyla böyle bir kurguda diğer eş evlilik birliği içerisinde o işletmeden elde edilen gelire ortak olabilecektir. Fakat eşlerin aralarında bir anlaşma yaparak bu gelirlerin mal paylaşımının dışında tutabilmelerine bir engel yoktur. Nitekim TMK’nın 221.maddesine göre; “Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle, bir mesleğin icrası veya işletmenin faaliyeti sebebiyle doğan edinilmiş mallara dahil olması gereken malvarlığı değerlerinin kişisel mal sayılacağını kabul edebilirler. Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara dahil olmayacağını da kararlaştırabilirler”.

Mal paylaşımının yapılabilmesi için açılan mal rejiminin tasfiyesi davasında taraflar 3 tür talepte bulunabilir. Bunlar; katılma alacağı ve değer artış payı alacağı talepleridir.

Katılma alacağının hesaplanmasında “artık değer” kavramı önem taşımaktadır. Artık değer kavramı TMK’nın 231.maddesinde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre artık değer, eklenmeden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktardır. Artık değer her eş için ayrı ayrı hesaplanır. Bir örnekle açıklamak gerekirse; kadın eşin edinilmiş mallarının toplam değerinin 50.000 TL, pasif değerinin yani edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borcunun 20.000 TL olduğunu varsayalım. Bu durumda kadın eş için artık değer miktarı, 50.000-20.000=30.000 TL olacaktır. Erkek eşin de malvarlığı değerinin 60.000 TL olduğunu, pasif değerinin ise 15.000 TL olduğunu varsayalım. Bu durumda erkek eş için artık değer miktarı 60.000-15.000=45.000 TL olacaktır. Bu hesaplamalar sonucunda eşlerin birbirlerinin artık değerleri üzerinde yarı oranda katılma alacağı bulunmaktadır. Yani kadının edinilmiş malları üzerinden hesaplanan artık değerinin yarısı üzerinde (15.000 TL üzerinde) erkek eşin; erkek eşin edinilmiş malları üzerinden hesaplanan artık değerinin yarısı üzerinde (22.500 TL üzerinde) kadın eşin katılma alacağı bulunmaktadır. Bu alacaklar birbirinden mahsup edildiğinde kalan miktar üzerinde eşin diğer eşten alması gereken miktar ortaya çıkar. Örneğimizde bu alacak 22.500-15.000= 7.500  TL olup, bu miktar üzerinde kadın eşin alacak hakkı olduğundan ve bunu talep edebileceğinden bahsetmek mümkündür.

Değer artış payı TMK’nın 227.maddesinde düzenlenmiştir. TMK 227’ye göre; “Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıçtaki değeri esas alınır”. Değer artış payının talep edilebilmesi için eşlerden birinin diğer eşin bir malvarlığı unsuruna yönelik katkısı bulunmalıdır. Yargıtay’a göre eşin ailesi tarafından yapılan ödemeler eşin yaptığı katkı sayılır. Yargıtay “Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, mahkemenin ilk kararına yönelik Dairemiz’in 26.12.2013 tarihi, 2013/5339-20003 Esas ve Karar sayılı bozma ilamında, evin peşinatı olarak ödenen 22.000,00 TL’nin 19.000,00 TL’sinin davacının kişisel malı (ziynet) olduğunun kabul edilerek değer artış payı hesaplanmasında dikkate alınması gerektiği belirtildiği anlaşılmıştır. Mahkemece, yukarda açıklanan Dairemizin ilke ve yasal düzenlemelere göre, 19.000,00 TL kişisel mal değerinin tasfiyeye konu taşınmazın alındığı tarihteki değerine oranı bulunarak, bu oranın taşınmazın tasfiye tarihindeki değeri ile çarpılmak suretiyle değer artış payı alacağının hesaplanarak alacağa hükmedilmesi gerekirken, bozma ilamının yanlış yorumlanarak hazırlanan hesap raporu hükme esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olduğundan bozmayı gerektirmiştir.” Kararında evin peşinatı olarak ödenen 22.000 TL’nin davacı tarafından ödenen 19.000 TL’sinin, bu 19.000 TL davacının ziynet eşyaları bozdurularak ödendiğinden ve ziynet eşyalar kişisel mal sayıldığından davacının değer artış payı olduğuna hükmetmiştir.

Mal rejiminin tasfiyesi davası yukarıdaki anlatımlarımızdan da anlaşılacağı üzere işin uzmanı olan bir avukatla takip edilmeyi gerektiren oldukça teknik bir davadır. Boşanmanın bir sonucu olan mal paylaşımı yani mal rejiminin tasfiyesi davasında haklarınızın en yüksek seviyede korunabilmesi için Teko Hukuk Bürosunun uzman boşanma avukatlarıyla Whatsapp veya sitemizdeki telefon numarası üzerinden iletişime geçebilirsiniz. 

Boşanmada Mal Paylaşımı Davası Açma Süresi 

Mal paylaşımı davası açma süresinin ne zaman başlayacağı sorusuna cevap verebilmek için öncelikler eşler arasındaki mal rejiminin ne zaman sona ereceği sorusunun cevaplanması gerekir. TMK 225’e göre; “Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer”. Dolayısıyla boşanma davası sonucunda eşlerin boşanmalarına yönelik karar verilmiş ise; eşler arasındaki mal rejimi, boşanma davasının açılma tarihinde (geriye dönük) sona ermiş olacaktır.

Mal paylaşımı davası olarak bilinen mal rejimi tasfiyesi davasını açma süresinde ise kanunda bir açık hüküm bulunmadığından söz konusu soru Yargıtay içtihatlarıyla cevap bulmuştur. Yargıtayın yerleşik kararlarına göre; edinilmiş mallara katılma rejiminden doğan katılma alacağı ve değer artış payı alacağına ilişkin davalar bakımından TMK’nin 5. maddesi ile yapılan atıf dikkate alınarak Türk Borçlar Kanununun 146. maddesi uyarınca bu tarz davalar için dava zamanaşımının boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu söylemek mümkündür.

2013 yılında Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“YHGK”) katılma alacağına ilişkin olarak zamanaşımı süresi başlangıcının, boşanma davasının kesinleştiği tarih olacağını ve boşanma kararının kesinleşmesi sonrasında açılacak mal rejiminin tasfiyesi davalarının Borçlar Kanunu’nda düzenlenen “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.” hükmü gereğince 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu belirtmiştir (bkz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu; E: 2013/8-375; K.: 2013/520. T: 17.04.2013).

Boşanmada Mal Paylaşımı Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme

Boşanmada mal paylaşımı davasında yetkili ve görevli mahkemenin hangi mahkeme olacağı sorusuna TMK’nın 214.maddesi cevap vermiştir. İlgili maddeye göre; Eşler veya mirasçılar arasında bir mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, aşağıdaki mahkemeler yetkilidir: 

1. Mal rejiminin ölümle sona ermesi durumunda ölenin son yerleşim yeri mahkemesi, 

2. Boşanmaya, evliliğin iptaline veya hâkim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan mahkeme, 

3. Diğer durumlarda davalı eşin yerleşim yeri mahkemesi.

Anlaşmalı Boşanma Davasında Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?

Eşler anlaşmalı boşanma davasında mal paylaşımının nasıl olacağı yönünde ortak bir karara varabilirler. Eşlerin bu yöndeki kararlarını dava açılırken mahkemeye verilecek anlaşmalı boşanma protokolüne eklemeleri gerekir. Eşler bu protokolde mal paylaşımının aralarında yarı oranında paylaştırılmasına karar verebilecekleri gibi, başka bir oran da kararlaştırabilirler veya ilerde açılması muhtemel bir mal paylaşımı davasından feragat etmek istiyorlarsa bu yöndeki beyanlarını da protokole yazabilirler.

Zina (Aldatma) Nedeniyle Boşanmada Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?

Zina TMK 161’de düzenlenen özel ve bir tarafın (zina yapan eşin) kusurundan kaynaklanan bir boşanma sebebidir. Dolayısıyla zina sonucu verilen bir boşanma kararında mal paylaşımında da farklı yönde kararlar verilebilecektir. Burada mahkeme önündeki somut olayın özelliğine göre hakim hakkaniyete göre, zina yaparak yani kusuruyla boşanmaya sebebiyet veren eşin edinilmiş mallara katılma rejiminden doğacak artık değerdeki pay oranını tamamen ortadan kaldırabilir. Durumun özelliğine göre hakim zina yapan eşin artık değerdeki payına tamamen son vermeyerek bu alacağın azaltılması yönünde karar verebilir. Nitekim TMK’nın 236.maddesine göre; “Zina veya hayata kast nedeniyle boşanma hâlinde hâkim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir”.

Burada önemli bir ayrıntı her ne kadar zina yapan eşin edinilmiş mallardaki artık değer alacağına tamamen son verilse veya artık değerdeki pay oranı azaltılsa dahi bu hüküm yalnızca artık değer yani katılma alacağı için öngörülmüştür. Dolayısıyla zina yapan eşin katkı payı ve değer artış payı oranı azaltılamayacak veya ortadan kaldırılamayacaktır. Örneğin, zina yaparak boşanmaya tek taraflı kusuruyla sebebiyet veren eş, diğer eşin kendisi için ve kendisi üzerine kayıtlı olacak şekilde araba alınabilmesi için 100.000 TL’lik bir katkıda bulunmuş ise mahkemece bu alacağı ortadan kaldırılmayacak veya azaltılamayacaktır. Zira pay oranının azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılması kanunda artık değer için yani katılma alacağı ve değer artış payı alacağı için öngörülmüştür.

Evlenmeden Önce Krediyle Alınan Mallar Nasıl Paylaşılır?

Evlilik öncesinde alınan malların kural olarak mal paylaşımı dışında kalacağını, çünkü bu malların eşlerin kişisel malları sayılacağından ve mal paylaşımına dahil edilmeyeceğinden yukarıda bahsetmiştik.  Dolayısıyla evlenmeden önce krediyle alınan mallar için de bu kuralın geçerli olacağından bahsetmek mümkündür. Fakat burada cevaplanması gereken soru şudur: Acaba evlenmeden önce alınan fakat evlilik birliği içerisinde bu mal için yapılan kredi ödemelerinden kaynaklı diğer eşin bir katılma alacağı olabilir mi? Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre evlilik birliğinin kurulmasından önce satın alınan malın , eşin kişisel malı olmasıyla beraber bu mala ait evlilik birliği içerisinde devam eden kredi ödemelerine diğer eşin katılma alacağı bulunmaktadır. Örneğin Yargıtayın 2014 tarihinde vermiş olduğu TMK’nun 220.maddesi hükmüne göre mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan malvarlığı değerleri o eşin kişisel malıdır. Davaya konu taşınmaz evlilik tarihinden önce satın alınarak davalı adına tapuya tescil edilmiştir. Satış parasının kısmen banka kredisiyle karşılandığı ve kredi geri ödemelerinin evlilik birliği içinde devam ettiği bildirilmiştir. Mahkemece yapılacak iş; dosya arasında mevcut nizalı taşınmazın alımı için çekildiği bildirilen banka kredi dökümleri ve ödeme sürecine ilişkin belgelerin değerlendirilmesi, kredi geri ödemelerinin evlilik birliği içinde ifa edilen miktarının ve niza konusu taşınmazda kredi ödemelerinden doğan davacının katılma alacağının usule uygun şekilde belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulmasıdır.” Kararında bu husus açıkça belirtilmiştir.

Boşanma Davası Açılmadan Önce Satılan Mallar Paylaşıma Dahil Midir?

Evet. Boşanma davası açılmadan önce satılan mallar da mal paylaşımına dahildir. Yukarıda Mal Paylaşımında Dava Açma Süresi isimli başlığımızda TMK’nın 225.maddesi uyarınca mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejiminin dava tarihinden geçerli olmak üzere sona ereceğinden bahsetmiştik. Dolayısıyla boşanma davası açılana kadar eşlerin malvarlıklarına kattıkları her türlü mal, araba, ev veya herhangi bir malın satışından elde edilen nakit para paylaşıma dahil edilecektir.

Mal Paylaşımı İçin Evlilikten Önce Sözleşme Yapmak Gerekir Mi?

Mal paylaşımı için evlilikten önce sözleşme yapmanın gerekip gerekmediği tamamen evlenecek kişilerin aralarındaki mal rejimini belirleme iradeleriyle ilgili bir durumdur. Yazımızın en başında bahsettiğimiz üzere 1 Ocak 2002 tarihinden itibaren Türkiye’de yasal mal rejimi olarak edinilmiş mallara katılma rejimi kabul edilmiştir. Dolayısıyla eşler evlenmeden önce aralarında hiçbir sözleşme yapmamış olsa dahi aralarındaki yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimi olacaktır. Fakat evlenecek kişiler yapacakları bir sözleşme ile aralarındaki yasal mal rejiminin edinilmiş mallara katılma rejiminden farklı bir mal rejimi olacağını, ya da aralarındaki rejimin edinilmiş mallara katılma rejimi olmasıyla beraber paylaşım oranının %50-%50’den daha farklı bir oran olmasını kararlaştırabilirler. Dolayısıyla mal paylaşımı için evlilik öncesinde yapılan sözleşme, kanuni bir zorunluluk olmayıp tamamen evlenecek kişilerin arzuları yönünde yapılan bir sözleşmedir.

Boşanmada Hangi Mallar Paylaşılmaz?

Eşlerin kişisel malı niteliğindeki mallar boşanma halinde paylaşım dışında tutulmaktadır. Yukarıda bahsettiğimiz üzere TMK’nın 220.maddesi uyarınca kişisel mal sayılması nedeniyle boşanmada mal paylaşımı dışında tutulacak mallar şunlardır: Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya, mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri, manevî tazminat alacakları, kişisel mallar yerine geçen değerler.

Boşanmada Araba Paylaşımı

Boşanmada araba paylaşımının nasıl olacağı sorusu da ilgili arabanın evlilikten önce veya sonra alındığıyla bağlantılıdır. Şayet ilgili araba evlilik birliğinden önce eşlerden biri tarafından alındıysa o araba o eşin kişisel malı sayılır ve paylaşıma dahil edilmez. Fakat ilgili araba eşlerin evliliği süreci içinde alınmış ise edinilmiş mal kabul edilir ve paylaşıma dahil edilir.

Boşanmada Eşe Ait Şirketin Paylaşımı

Yazımızda yaptığımız açıklamalardan yola çıkarak eşlerden birine ait şirketin evlilik birliği içerisinde kurulmuş olması halinde mal paylaşımında dahil edileceği, şayet şirket evlilik birliğinden önce kurulmuş ise bu halde bu şirketin eşin kişisel malı sayılacağı ve paylaşıma dahil edilmeyeceği ortadadır. Burada önemli bir nokta evlilikten önce kurulan bir şirketin hisselerinin paylaşıma dahil edilip edilmeyeceği konusudur. Evlilikten önce kurulan şirket ve evlilikten önceki hisse değerlerinde diğer eşin bir hak iddiası olamayacaktır. Şayet ilgili hisseler evlilik birliği içerisinde değer kazanmış ise bu durumda diğer eş bu hisse değerlerinin yarısını isteyebilir. Dikkat edilmesi gereken bir nokta diğer eşin burada isteyeceği şey hisse değil, hisselerin değerleridir. Dolayısıyla hisseler yine şirketin sahibi olan eşe ait olmakla beraber, evlilik içerisinde hisseler değer kazanmış ise edinilmiş mallara katılma rejimi gereği ve eşler arasında farklı bir oran belirlenmemiş ise diğer eş bu hisse değerlerinin yarısına ortak olabilecektir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir