Nafaka artırım davası, boşanma durumunda belirlenen nafaka miktarının arttırılması talebiyle açılan bir dava çeşitidir. Nafaka, bir eşin diğerine maddi destek sağlamak amacıyla mahkeme tarafından belirlenen düzenli ödemeleri ifade eder. Bu ödemeler genellikle boşanma, ayrılık veya evlilik birliğinin sona erdiği diğer durumlarla ilgili ekonomik dengesizlikleri düzeltmek amacıyla yapılır.
Nafaka Artırım Nedir?
Nafaka miktarı, çeşitli faktörlere bağlı olarak belirlenir. Nafaka miktarı, nafaka ödeyecek olan tarafın ve nafaka ödenecek tarafın ekonomik ve sosyal durumları araştırılarak belirlenir. Ancak zaman içinde değişen gerek ülkenin gerek kişilerin ekonomik, sağlık veya yaşam koşulları nedeniyle, nafaka miktarının yeniden gözden geçirilmesi ve artırılması gerekebilir. Bu durumda, talep eden taraf, mahkemeden nafaka artırımı talep edebilir.
NAFAKA ARTIRIM DİLEKÇESİ
ÇORLU AİLE MAHKEMESİNE
DAVACI:
ADRES:
VEKİLİ: Av.GİZEM GÜL UZUN
ADRES:
DAVALI:
ADRES:Mernis adresi
KONU: Nafaka artırım talebimizdir.
AÇIKLAMALAR:
Ekli vekaletname uyarınca davacı vekiliyim.
1- Müvekkil ile davalı …… tarihinde evlenmiş olup bu evlilikten ……. doğumlu ………………. isimli müşterek çocuğu bulunmaktadır. Davalı Çorlu 2. Aile Mahkemesi’nin 2021/… Esas sayılı dosyası ile müvekkile karşı boşanma davası açmış ve mahkemenin 2021/… Karar sayılı kararı ile taraflar ANLAŞMALI olarak boşanmışlardır. İşbu boşanma kararı 12.03.2021tarihinde kesinleşmiştir. Dosyanın celbini talep ederiz.
2- Çorlu 2.Aile Mahkemesinin 2021/… Esas, 2021/… Karar sayılı sayılı dosyası ile 2016doğumlu ………….. adlı müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine karar verilmiştir. Ayrıca müşterek çocuk yararına kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 800,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak müvekkile verilmesine karar verilmiştir. Nafakanın her yıl %20 oranında artırılmasına da hükmedilmiştir.
3- Ancak belirlenen nafaka miktarının günümüzün ekonomik koşulları da dikkate alındığında yetersiz olduğu aşikardır. Müvekkilin üzerine kayıtlı herhangi bir mal varlığı ve birikimi dahi bulunmamaktadır. Müvekkil boşandıktan sonra müşterek çocuğu ile beraber babasının evinde yaşamaya başlamıştır.
4- Müşterek çocuk ………… artık 8 yaşında olup ödenen nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçlarını ve isteklerini karşılamamaktadır. Ülkemizde bulunan yüksek enflasyon karşısında %20 artış oranı düşük kalmıştır ve nafaka miktarının arttırılması gerekmektedir.
5- Her ne kadar taraflar anlaşmalı olarak boşanmış olsalar da Sayın Mahkemenizce de bilindiği üzere anlaşmalı boşanma davası sonrasında da nafaka artırma davası açılabilir. Daha öncesinde nafaka konusundaki kararlaştırılmış miktar da diğer boşanma davalarında belirlenen nafaka gibi kesin olmayıp ihtiyaç ve gelir durumuna göre talep hakkı her zaman vardır. Boşanma sonrasında nafaka ödeyen davalının maddi durumunda iyileşme meydana gelmiştir. Buna karşın nafakayı alan davacının maddi durumunda ise kötüleşme meydana gelmiştir.
6- Davalı taraf esnaf olup geliri yıldan yıla artmakta ve ikinci dükkanını dahi açmış bulunmaktadır. Bu nedenle davalının en az 150.000 TL gelirinin olduğu müvekkilce beyan edilmektedir. Gerek evlilik birliği içerisinde olsun gerek boşanma aşamasından sonraki süreçte müşterek çocuğuna cüzi nafaka dışında en ufak bir maddi yardım yapmayan davalı kanaatimizce ciddi bir birikim yapmıştır. Beyan ettiğine göre kripto para piyasalarında da yüksek meblağlı yatırımları bulunmakta olup boşanma sonrasında mülküne mülk katmıştır.
Kendisi refah içerisinde yaşayan, lüks yaşayan davalının çocuğuna ödediği 1000,00 TL nafaka miktarı komiktir. Asgari ücretle çalışan ve bu denli zengin olmayan bir kişi dahi çocuğuna bu nafakayı ödeyebilecekken davalının da çocuğuna bu nafakayı reva görmesi hakkaniyetli değildir. Gerek davalı gerek davalının ailesi müşterek çocuğun hangi koşullarda olduğunu merak dahi etmemektedir. Davalı erkeğin hayatı bolluk ve refah içerisinde olup, tamamen keyfi ve kötü niyetle hareket etmektedir.
8- Günümüz şartlarında değişken para piyasası ve enflasyon dikkate alındığı zaman sabit bir nafaka miktarının sürekli olarak aynı ihtiyaçları karşılamayacağı anlaşılacaktır. Buna bağlı olarak mahkeme nafaka hükmü ile birlikte değişen şartlara ve imkanlara göre ne şekilde artacağına hükmetmiş olabilir veya olmayabilir. İki durumda da nafakanın artırılmasına yönelik olarak dava açılabilir. İştirak nafakası, boşanma kararı ile birlikte çocuğun eğitim, sağlık, giyim, barınma, eğlence vb. her türlü ihtiyacı ve asgari yaşam standardını yakalaması için velayet hakkını elinde bulundurmayan eşten alınan nafaka türüdür. Boşanan eşler maddi imkanları oranında çocuğun bu saydığımız ihtiyaçlarına yönelik olarak parasal destek sağlamakla yükümlüdürler. Burada bu para diğer eşin katılması gereken payı ifade eder. Alacaklısının maddi durumundaki değişiklik, borçlusunun maddi durumundaki değişiklik, değişen şartlar, altın – döviz kurlarındaki değişiklikler, enflasyon oranı, yaş vb. her türlü unsur bu saydıklarımızla sınırlı olmayacak şekilde nafaka artırımına esas alınabilir.
9- Çocuğun velayeti hangi eşe bırakılmış ise çocuğun bakımını ve himayesini üstlenmiş olacaktır. Ancak çocuğun bakım, eğitim ve diğer giderleri sadece velayeti alan eşe ait değil, velayet kendisine verilmeyen eşin de çocuğun bakımına, eğitimine ve diğer ihtiyaçları için giderlerine katılması ve katlanması gerekmektedir. Ülkemizde paranın alım gücünün azalması ve yüksek enflasyon karşısında takdir edilen iştirak nafakasının yeterli olmaması durumunda mahkemece uygun oranda arttırım yapılarak iştirak nafakasının arttırılmasına karar verilebilir. Müşterek çocuk çocukluk çağındadır ve eğlence harcamaları, eğitim harcamaları, giyim harcamaları gibi harcamalar müvekkili oldukça zor duruma sokmuştur.
Türk Medeni Kanunu’nun 176. Maddesi 4. Fıkrasında;
“Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.”
düzenlemesi mevcuttur. Bu sebeple, nafaka alacaklısı müşterek çocuğun ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumu arasında bir oranlama yapılarak ilk nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar verilmesi gerekmektedir. Davalının ekonomik durumunun nafaka artırımına müsait olması, yüksek enflasyon karşısında paranın alım gücündeki düşüş ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarındaki artış ve müvekkilin tüm bu ihtiyaçlara tek başına yetişememesi de göz önünde bulundurularak bu davanın açılması zorunluluğu hâsıl olmuştur. Davalının ekonomik durumundaki düzelme de göz önüne alınmalıdır.
Açıklamış olduğumuz tüm bu haklı sebeplerimize binaen öncelikli olarak müşterek çocuk lehine hükmedilen 1.000,00 TL iştirak nafakasının arttırılarak aylık 6.500 TL’ye çıkartılmasını talep etme zaruretimiz hasıl olmuştur.
HUKUKİ DELİLLER: Çorlu 2. Aile Mahkemesinin 2021/… Esas sayılı dosyası, dilekçemiz ekinde sunulan deliller, tanık beyanları, bilirkişi incelemesi, sosyal ve mali durum araştırması, harcama Belgeleri, dekontlar, banka kayıtları, tapu kayıtları, zorunlu giderlere ilişkin faturalar, karşı tarafın delillerine karşı delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla vesairyasal sair deliller
HUKUKİ SEBEPLER: TMK, HMK ve ilgili mevzuat
SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle işbu davanın kabulü ile;
Tarafların müşterek çocuğu ………………………. için Çorlu 2. Aile Mahkemesinin 2021/… Esas 2021/… K. sayılı kararı ile takdir edilen 1.000,00 iştirak nafakasının 6.500,00 TL’ye çıkartılarak dava tarihinden geçerli olmak üzere her ay davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, hükmedilen nafakanın her yıl açıklanan enflasyon oranı üzerinden artırılmasına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep ederiz. 05.01.2024
DAVACI VEKİLİ
Av. Şerifcan BADILLI
NAFAKA ARTIRIM DAVASI REDDİ
Günümüzde giderek artan enflasyon ve yaşam maliyeti neticesinde boşanmada davasında hükmedilen nafakaların miktarları günümüzde yetersiz kalmıştır. Boşanma kararında ya da anlaşmalı boşanma protokolünde nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına hükmedilmediyse nafaka alacaklısı boşanmaya hükmeden mahkemeden dava yoluyla nafakasının artırılmasını talep edebilecektir.
İştirak nafakasına ilişkin kararlar hakim tarafından re’sen verilmektedir. Ancak yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ilgili tarafın talep etmesi halinde mümkün olacaktır. Bu iki nafakanın ödenmesine boşanma kararıyla hükmedildiği için her iki nafaka için uygulamada birlikte dava açılabileceği öngörülmüştür.
Nafaka artırım talebi hakimin takdir yetkisine bırakılmış olup, hakimce hakkaniyet ilkesi doğrultusunda hakkaniyete uygun bir şekilde değerlendirilecektir.
Yargıtay, açılan davalarda Türk Medeni Kanunu 176. Maddesinde sayılan nafakanın kesilmesine ilişkin maddelerin gerçekleşmemesi, nafakaya hükmedilen boşanma kararının yerinde görülmesi durumlarında nafakayı ÜFE oranında artırmaktadır. Giderlerin terk tek ayrıntılı şekilde hesaplanıp mahkemeye sunulması halinde artırım ihtiyacı samimi olacaktır ve artırım ihtimali artacaktır.
Ancak mahkeme, kadının başka biriyle evlenmesi veya resmi nikah olmadan evlilik hayatı yaşaması, imam nikahı ile evlilik hayatı yaşaması gibi durumlar ve ekonomik olarak yoksulluk durumundan çıkması gibi durumlarda nafaka artırım talebini reddedecektir.
Nafaka artırım davasında, kabul veya ret kararı, Türk Medeni Kanunu Madde 4’te düzenlenen hakkaniyet ilkesi gereğince ve kişilerin ekonomik ve sosyal durumları değerlendirilerek verilir.
Mahkemenin ret kararının vermesi için aradığı koşullar şu şekildedir:
1- Nafaka borçlusunun, nafakaya hükmedildiği zamandaki ekonomik durumda olmaması ve eski ekonomik gücünü kaybetmesi hali
2- Nafakanın artırımını talep eden nafaka alacaklısının yoksulluk nafakasına hükmedildiği tarihteki duruma göre yaşam şartlarının yükselmesi, ekonomik ve sosyal gücünün artması
3- Türk Medeni Kanunu 176. Maddesinde sayılan nafakanın kaldırılma sebeplerinden biri gerçekleşmiş ise nafaka artırımı reddedilip nafakanın kaldırılmasına karar verilecektir.
NAFAKA ARTIRIM DAVASI ŞARTLARI
Nafaka arttırım davası genellikle ekonomik ve sosyal koşulların değişmesi durumunda talep edilir. Bunun yanı sıra, nafakayı alan kişinin maddi ihtiyaçlarının artması ya da nafaka borçlusu kişinin gelirinde ciddi bir artış olması gibi durumlarda da nafaka arttırım davası açılabilir.
Nafaka artırım davası yetkili mahkeme
Nafaka artırım davasında yetkili mahkeme, nafaka alacaklısının yaşadığı şehirde bulunan Aile Mahkemesidir. Bu şehirde Aile mahkemesi bulunmaması durumunda Aile Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk mahkemesi görevlidir.
NAFAKA ARTIRIM DAVASI KAÇ DURUŞMA SÜRER ?
Nafaka arttırım davası ortalama 1-2 yıl süren bir dava çeşidi olmakla birlikte genellikle 3 ila 6 duruşma arasında sürmektedir. Dava süresi ve duruşma sayısını belirleyen birçok faktör bulunmaktadır. Bunlardan biri de mahkemenin açıldığı yerdeki mahkemenin iş yüküdür.
NAFAKA ARTIRIM DAVASI KAÇ YILDA BİR AÇILIR ?
Nafaka artırım davası için herhangi bir süre sınırı bulunmamaktadır. Ekonomik şartların çekilmez duruma gelmesi ve nafaka miktarının yetersiz hale gelmesi hallerinde her zaman açılabilmektedir.