Terekenin Tespiti Davası; Tereke, bir kişinin vefatı sonrasında geride bıraktığı mal varlığına verilen isimdir. Türk miras hukuku, terekeyi ve terekenin nasıl tespit edileceğini düzenler. Bu süreç, mirasın adil ve doğru bir şekilde mirasçılara aktarılmasını, alacaklıların haklarının korunması ve hukuki süreçlerin sağlıklı işlemesini sağlamak için kritik önem taşır. Bu makalede, tereke tanımından başlayarak, terekenin tespiti, tereke tespit davası, terekenin kapsamına giren mallar ve tereke tespit davası sonrası süreçler hakkında derinlemesine bir inceleme yapacağız.
Mirasçılığın kazanılması ile ilgili hükümler Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiştir.
Madde 599- Mirasçılar, mirasbırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazanırlar. Kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçılar, mirasbırakanın aynî haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanırlar ve mirasbırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar. Atanmış mirasçılar da mirası, mirasbırakanın ölümü ile kazanırlar. Yasal mirasçılar, atanmış mirasçılara düşen mirası onlara zilyetlik hükümleri uyarınca teslim etmekle yükümlüdürler.
Tereke Nedir?
Tereke, ölen bir kişinin mirasçılarına intikal eden tüm mal varlığına verilen genel isimdir. Bu kavram, miras bırakanın ölümü ile birlikte mirasçıların hak sahibi olduğu maddi ve manevi tüm değerleri kapsar. Türk Medeni Kanunu’na göre, tereke; taşınmaz mallar, taşınır mallar, haklar ve alacaklar gibi maddi unsurları içerebilir. Aynı zamanda fikri mülkiyet hakları, ticari işletmeler ve telif hakları gibi manevi değerler de terekenin bir parçası olabilir.
Terekenin tespiti süreci, bu mal varlıklarının hukuki olarak belirlenmesini ve mirasçıların miras haklarının korunmasını amaçlar. Bu süreçte, miras bırakanın borçları ve alacakları da dikkate alınarak net mal varlığı hesaplanır. Borçlar, terekenin brüt değerinden düşülür ve geriye kalan net değer mirasçılar arasında paylaştırılır. Eğer miras bırakanın borçları, mal varlığından fazla ise, bu durumda mirasçılar borçları miras olarak kabul etmek zorunda kalabilirler. Terekenin yasal olarak tespit edilmesi, tüm bu işlemlerin adaletli ve düzenli bir şekilde yapılmasını sağlar ve mirasçılar arasındaki olası anlaşmazlıkları önler.
Terekenin kapsadığı varlıkların doğru bir şekilde değerlendirilmesi, miras hukukunun temel amaçlarından biridir. Bu değerlendirme, mirasçıların miras haklarını tam ve doğru bir şekilde alabilmeleri için kritik önem taşır. Bu süreç aynı zamanda, miras bırakanın son isteklerinin ve yasal mirasçılık düzeninin korunmasına da hizmet eder. Miras bırakanın vasiyetnamesi varsa, bu belge de tereke tespiti sürecinde esas alınarak işlemler yapılır.
Terekenin Tespiti Nedir?
Terekenin tespiti, ölen bir kişinin miras bıraktığı mal varlığının hukuki olarak belirlenmesi ve değerlendirilmesi sürecidir. Bu işlem, miras hukukunun temel unsurlarından biri olup, ölen kişinin mirasçıları ve alacaklıları için büyük önem taşır. Terekenin doğru bir şekilde tespit edilmesi, mirasın adil ve düzenli bir şekilde dağıtılmasını sağlar ve hukuki anlaşmazlıkları önlemeye yardımcı olur.
Terekenin tespiti süreci genellikle mirasçıların başvurusu üzerine başlar. Bu süreç, ölüm tarihinde miras bırakanın sahip olduğu tüm mal varlıklarının ve borçlarının detaylı bir listesinin çıkarılmasıyla yürütülür. Sürecin hukuki yönü, Türk Medeni Kanunu ve ilgili diğer yasal düzenlemeler tarafından belirlenir. Terekenin tespiti için genellikle bir mahkeme kararı gereklidir ve mahkeme, bu süreci yönetmek üzere bir veya birden fazla bilirkişi atayabilir.
Bilirkişi veya mahkeme tarafından atanan yetkililer, terekenin envanterini çıkarırken miras bırakanın banka hesaplarını, taşınır ve taşınmaz mallarını, alacaklarını ve borçlarını inceler. Bu süreçte, terekeye dahil olan malların değerlemesi yapılır ve miras bırakanın borçları bu değerlere karşılaştırılarak net bir mal varlığı hesaplaması gerçekleştirilir. Terekenin tespiti, aynı zamanda miras bırakanın varsa vasiyetnamesinin de göz önünde bulundurulması ile yapılır.
Tereke tespiti sonucunda, mirasçılar arasında mal paylaşımı için gerekli hukuki temel oluşturulur. Bu süreç, mirasçıların haklarını koruyan ve alacaklıların alacaklarını tahsil etmelerini sağlayan bir işlem olduğu için titizlikle yürütülür. Terekenin tespiti, ayrıca, miras davalarında mahkemenin kararlarını şekillendiren temel bir faktördür. Net bir tereke tespiti, miras süreçlerinin hızlı ve adil bir şekilde sonuçlandırılmasına olanak tanır. Bu sürecin doğru ve eksiksiz yürütülmesi, miras bırakanın mal varlığının gerçek değerinin belirlenmesinde ve miras hukukunun adaletli uygulanmasında kritik bir rol oynar.
Tereke Tespit Davası Ne Demek?
Tereke tespit davası, miras bırakanın ölümü üzerine onun bıraktığı tüm mal varlığının yasal olarak tespit edilmesi ve resmi bir envanterinin çıkarılması amacıyla açılan bir hukuk davasıdır. Bu dava, miras hukuku çerçevesinde yürütülür ve ölen kişinin mal varlığının, borçlarının ve alacaklarının detaylı bir şekilde belirlenmesini sağlar. Türk Medeni Kanunu’na göre, bu süreç, mirasçıların ve alacaklıların haklarının korunması ve mirasın adil bir şekilde paylaştırılması için zorunludur.
Tereke tespit davası genellikle mirasçılar tarafından başlatılır. Davanın amacı, miras bırakanın tüm mal varlığını yasal ve sistematik bir biçimde belirlemek ve bu varlıkların mirasçılara veya alacaklılara nasıl paylaştırılacağını hukuki olarak tespit etmektir. Davanın açılabilmesi için mirasçıların, mahkemeye miras bırakanın ölüm belgesi ve mirasçılık belgesi gibi temel belgeleri sunması gereklidir.
Mahkeme sürecinde, genellikle bir yargıç tarafından atanan bilirkişiler veya değerleme uzmanları devreye girer. Bu kişiler, terekenin tam ve doğru bir envanterini çıkarmakla görevlendirilirler. Envanter, miras bırakanın taşınmazları, taşınır malları, banka hesapları, hisse senetleri ve diğer varlıklarını içerir. Aynı zamanda, borçlar ve alacaklar da bu süreçte değerlendirilir.
Tereke tespit davası sonucunda, mahkeme bir karar verir ve bu karar, terekenin yasal olarak tespit edilmiş halini resmiyete kavuşturur. Bu karar, mirasın dağıtımı için hukuki bir temel oluşturur ve mirasçıların haklarını resmi olarak belirler. Tereke tespit davasının sonuçları, miras süreçlerinde ve mirasla ilgili diğer hukuki işlemlerde esas alınır, böylece tüm tarafların hakları adaletli bir şekilde korunmuş olur. Bu dava, özellikle mirasın büyük veya karmaşık olduğu durumlarda, miras süreçlerinin düzenli ve şeffaf bir şekilde yürütülmesine olanak tanır.
Terekeye Hangi Mallar Girer?
Terekeye giren mallar, ölen kişinin miras bıraktığı tüm mal varlığını ifade eder ve bu varlıklar çok çeşitli olabilir. Terekenin geniş kapsamı, miras bırakanın ölümü anında sahip olduğu her türlü taşınır ve taşınmaz mülkü, mali hakları ve borçları içerir. Bu malların doğru bir şekilde tespit edilmesi, miras sürecinin adil ve düzenli işlemesi için hayati önem taşır.
Taşınmaz Mallar: Terekeye giren taşınmaz mallar, miras bırakanın adına kayıtlı olan araziler, evler, apartman daireleri, iş yerleri gibi gayrimenkulleri içerir. Bu tür varlıklar, terekenin en değerli parçalarından birini oluşturabilir ve genellikle miras paylaşımında önemli bir rol oynar.
Taşınır Mallar: Taşınır mallar arasında araçlar, mücevherler, sanat eserleri, ev eşyaları ve diğer kişisel eşyalar yer alır. Ayrıca, miras bırakanın banka hesaplarındaki nakit paralar, hisse senetleri, tahviller ve diğer finansal yatırımlar da taşınır mallar kategorisine girer.
Alacaklar: Miras bırakanın hayatta iken üçüncü şahıslardan alacaklı olduğu her türlü finansal hak, terekeye dahildir. Bu, kira alacakları, iş ilişkilerinden doğan alacaklar veya diğer türlü borç verme işlemlerinden kaynaklanan hakları içerebilir.
Fikri Mülkiyet Hakları:Terekeye, miras bırakanın sahibi olduğu patentler, telif hakları ve ticari markalar gibi fikri mülkiyet hakları da dahil olabilir. Bu tür haklar, özellikle yazarlar, mucitler, sanatçılar ve iş insanları için önemli bir değer taşır.
Borçlar ve Yükümlülükler:Terekenin bir diğer önemli unsuru da miras bırakanın borçlarıdır. Terekenin tespit sürecinde, bu borçlar varlıkların değerinden düşülür ve net tereke değeri hesaplanır.
Madde 603- Mirasbırakanın alacaklılarının hakları, vasiyet alacaklılarının haklarından, vasiyet alacaklılarının hakları da mirasçıların alacaklılarının haklarından önce gelir. Mirası kayıtsız şartsız kabul eden mirasçıların alacaklıları ile mirasbırakanın alacaklıları aynı haklara sahiptirler.
Terekeye giren bu malların tespiti, miras sürecinin hukuki ve adil yürütülmesi için esastır. Mirasçılar ve alacaklılar arasındaki potansiyel anlaşmazlıkların önlenmesi ve mirasın adil bir şekilde dağıtılması, bu tespitin doğruluğuna ve kapsamlılığına bağlıdır.
Miras Kalan Malvarlığı Nasıl Tespit Edilir?
Miras kalan malvarlığının tespiti, miras hukukunda önemli bir işlemdir ve ölen kişinin mal varlığının değerini belirlemeyi amaçlar. Bu süreç, hem mirasçıların haklarının korunmasını sağlar hem de miras bırakanın borçları ve yükümlülükleri ile ilgili net bir bilgi sunar. Miras kalan malvarlığının tespiti için kullanılan yöntemler ve adımlar, hem detaylı hem de sistematik bir yaklaşım gerektirir.
1. Envanter Çıkarılması: Süreç, öncelikle miras bırakanın tüm mal varlıklarının bir envanterinin çıkarılmasıyla başlar. Bu envanter, miras bırakanın taşınır ve taşınmaz mallarını, banka hesaplarını, hisse senetlerini, alacaklarını ve diğer finansal varlıklarını içerir. Aynı zamanda, miras bırakanın borçları da dikkate alınır.
2. Değerleme: Envanterde listelenen varlıkların değerlemesi yapılır. Bu değerleme, profesyonel değerleme uzmanları tarafından gerçekleştirilebilir. Varlıkların değerlemesi, genellikle piyasa değerleri veya uzman görüşlerine dayanarak yapılır. Taşınmaz mallar için emlak değerleme uzmanları, taşınır mallar için ise ilgili alanların uzmanları devreye girer.
3. Borçların Düşülmesi: Değerleme işlemi tamamlandıktan sonra, miras bırakanın borçları hesaplanır ve toplam varlık değerinden düşülür. Bu, net miras kalan malvarlığının hesaplanması için zorunludur. Borçların doğru bir şekilde hesaplanması ve tüm yükümlülüklerin dikkate alınması, sürecin adil bir şekilde ilerlemesini sağlar.
4. Hukuki Süreç ve Mahkeme Kararı: Tüm bu bilgiler mahkeme sürecinde kullanılır. Mahkeme, envanter ve değerleme raporlarını göz önünde bulundurarak, mirasın paylaştırılması konusunda karar verir. Mahkeme kararı, mirasın yasal mirasçılara ne şekilde dağıtılacağını resmi olarak belirler.
Miras kalan malvarlığının bu şekilde tespiti, miras süreçlerinin hukuka uygun, şeffaf ve adil yürütülmesini sağlamak için kritik öneme sahiptir. Miras bırakanın mal varlığının doğru bir şekilde değerlendirilmesi, mirasçılar arasında anlaşmazlık çıkmasının önüne geçer ve her bir mirasçının hakkını korur.
Terekenin Tespiti Davasını Kimler Açabilir?
Terekenin tespiti davası, miras bırakan kişinin ölümünden sonra onun mal varlığının resmi olarak tespit edilmesi ve bir envanterinin çıkarılması için açılan bir hukuk davasıdır. Bu dava, genellikle aşağıdaki kişiler tarafından açılabilir:
1. Mirasçılar: En yaygın olarak, miras bırakanın yasal mirasçıları bu davayı açabilir. Yasal mirasçılar, kanunen miras bırakanın mal varlığına hak sahibi olan kişilerdir. Bu, miras bırakanın çocukları, eşi ve kanuni varisleri olabilir.
2. Vasiyetname Yararlanıcıları: Eğer miras bırakan bir vasiyetname bırakmışsa ve bu vasiyetnamede mal varlığının belirli kişilere bırakıldığı belirtilmişse, bu kişiler de tereke tespit davası açabilir.
3. Alacaklılar: Miras bırakanın borçları olan alacaklılar, alacaklarını tahsil edebilmek için terekenin tespit edilmesi gerektiğinde bu tür bir dava açabilirler. Alacaklılar, terekenin tespit edilmesiyle birlikte alacaklarının ödenmesi için hukuki bir zemin oluşturulmasını amaçlar.
4. İdare (Devlet): Belirli durumlarda, özellikle mirasçı bulunmadığı ya da mirasçıların kim olduğunun belirsiz olduğu durumlarda, idare de terekenin tespiti davası açabilir. Bu, devletin, miras bırakanın mal varlığını koruması ve yönetmesi gereken durumlar için geçerlidir.
5. Vasi veya Kayyım: Miras bırakanın vasiyetnamesinde belirlenen bir vasi veya kayyım varsa, bu kişiler de terekenin doğru bir şekilde yönetilmesi ve dağıtılması için bu davayı açabilir.
Terekenin tespiti davası, tüm ilgili tarafların haklarının korunmasını ve mirasın adil bir şekilde dağıtılmasını sağlamak için önemli bir adımdır. Bu dava, terekenin net bir şekilde belirlenmesini ve yasal süreçlerin düzgün bir şekilde işlemesini garantiler.
Terekenin Tespiti Davasında Neler Talep Edilir?
Terekenin tespiti davası, miras bırakanın mal varlığının resmi olarak tespit edilmesi ve kayıt altına alınması için açılır. Bu davada, genellikle aşağıdaki talepler yer alır:
1. Envanter Çıkarılması: Davanın temel talebi, miras bırakanın tüm mal varlığının detaylı bir envanterinin çıkarılmasıdır. Bu envanter, taşınır ve taşınmaz malları, banka hesapları, alacakları, borçları ve diğer tüm mali hakları içerir. Envanterin amacı, miras bırakanın mal varlığının tam bir resmini çizmek ve mirasçılar ile alacaklılar için net bir değer belirlemektir.
2. Değerleme Yapılması: Tereke mallarının piyasa değerinin belirlenmesi talep edilir. Değerleme, özellikle emlak, araç gibi taşınmaz malların güncel piyasa koşullarına göre fiyatlandırılmasını içerir. Bu, mal varlığının adil ve eşit bir şekilde paylaştırılması için kritik öneme sahiptir.
3. Borçların ve Alacakların Tespiti: Miras bırakanın ölümüne kadar olan borçlarının ve alacaklarının belirlenmesi talep edilir. Bu bilgi, net tereke değerinin hesaplanması için gereklidir. Borçlar, toplam terekeden düşülürken, alacaklar ise terekeye eklenir.
4. Yasal Mirasçıların Belirlenmesi: Davada, yasal mirasçıların kim olduğunun resmi olarak tespit edilmesi istenebilir. Bu, özellikle miras bırakanın vasiyetname bırakmamış olması durumunda önem kazanır. Mirasçıların belirlenmesi, mirasın kimlere ve hangi oranlarda dağıtılacağını belirler.
5. Vasiyetnamenin Tenfizi: Eğer miras bırakan bir vasiyetname bırakmışsa, vasiyetnamenin geçerliliğinin ve içeriğinin mahkeme tarafından onaylanması talep edilir. Vasiyetnamedeki talimatların yürürlüğe girmesi ve mirasın vasiyetnameye uygun olarak dağıtılması sağlanır.
6. Hukuki Koruma ve Yönetim: Mirasın yönetimi ve korunması için geçici tedbirlerin alınması talep edilebilir. Örneğin, mirasın kötüye kullanılmasının önlenmesi, miras malının zarar görmemesi için gerekli hukuki ve fiziki tedbirlerin alınması istenebilir.
Bu talepler, terekenin tespiti davasının temelini oluşturur ve davanın sonuçlarının, tüm ilgili taraflar için adil ve hukuka uygun olmasını sağlar. Tereke tespiti süreci, miras hukukunun adil uygulanmasında kritik bir role sahiptir ve bu yüzden bu alanda uzman miras avukatına danışmanız gerekmektedir.
Terekenin Tespiti Davası Görevli Ve Yetkili Mahkeme
Terekenin tespiti davası, Türk hukuk sistemi içerisinde belirli mahkemeler tarafından görülen özel bir davadır. Bu dava türü için hem görevli mahkeme hem de yetkili mahkeme açısından farklı kurallar uygulanabilir:
1. Görevli Mahkeme:
– Terekenin tespiti davaları, genelde Sulh Hukuk Mahkemeleri tarafından görülür. Bu mahkemeler, miras konuları, vesayet işleri gibi kişisel durumlarla ilgili davaları ele alır ve çözümler. Sulh Hukuk Mahkemeleri, miras bırakanın terekesinin tespiti ve yönetimi gibi konularda görevli mahkemelerdir.
2. Yetkili Mahkeme:
– Yetkili mahkeme ise davanın hangi mahkemede açılacağını belirler. Terekenin tespiti davası için yetkili mahkeme, miras bırakanın son ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi olarak belirlenmiştir. Bu, miras bırakanın vefat ettiği andaki resmi ikametgahının bulunduğu yerin mahkemesidir.
– Eğer miras bırakanın son ikametgahı Türkiye dışında ise veya belirsiz ise, terekenin önemli bir kısmının bulunduğu yer mahkemesi de yetkili mahkeme olabilir.
Bu düzenlemeler, miras işlemlerinin yerel düzeyde, miras bırakanın yaşamının büyük bir kısmını geçirdiği veya mal varlığının büyük bir kısmının bulunduğu yerde çözümlenmesi amacını taşır. Bu, işlemlerin daha verimli ve etkili bir şekilde yürütülmesini sağlamakta ve mirasçıların mahkemeye erişimini kolaylaştırmaktadır.
Terekenin Tespiti Davası Harç Ne Kadar?
2025 yılı için terekenin tespiti davası harçları ve dava masrafları, Türk hukuk sistemi içinde belirli kriterlere göre hesaplanır. Bu masraflar genellikle dava türüne, terekenin değerine ve davanın karmaşıklığına bağlı olarak değişebilir. Ancak, bu konuda güncel ve kesin bilgi sağlamak için Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı’nın veya ilgili mahkemelerin resmi web sitelerinden ya da güncel mevzuatı içeren hukuk kaynaklarından doğrulama yapmak en doğru yöntem olacaktır.
1. Peşin Harçlar: Davayı açarken ödenen başvuru harcı, genellikle terekenin tahmini değerine göre belirlenen bir oranda hesaplanır. Bu oran, her yıl Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen yeniden değerleme oranıyla güncellenir.
2. Bilirkişi Ücretleri: Eğer dava sürecinde bilirkişi incelemesi gerekirse, bilirkişi ücretleri de dava masraflarına eklenir. Bu ücretler, bilirkişinin yaptığı çalışmanın niteliğine ve süresine bağlı olarak farklılık gösterebilir.
3. Diğer Masraflar: Dava sürecinde gerekebilecek diğer masraflar arasında tanık masrafları, posta ve tebligat giderleri gibi kalemler bulunabilir. Gider avansı kalemi bu gibi masrafları içermektedir.
Terekenin tespiti davası için harçlar ve masraflar, mirasın değeri ve dava sürecinin karmaşıklığına göre büyük ölçüde değişebilir. 2025 yılı için davayı açma masrafı 3-4 bin TL bandında olacaktır. Daha sonrasındaki keşif ve bilirkişi giderleri ise günümüz için 6-10 bin TL arasında değişmektedir.
Tereke Tespitinden Sonra Ne Yapılır?
Terekenin tespiti süreci tamamlandıktan sonra, bir dizi hukuki ve idari işlem gerçekleştirilir. Bu işlemler, tereke malvarlığının yönetimi, paylaştırılması ve mirasın yasal olarak devredilmesini kapsar. Tereke tespitinden sonra atılacak adımlar şunlardır:
1. Mirasın Açılması ve İlamın Çıkarılması:
– Terekenin tespiti tamamlandığında, mahkeme mirasın açıldığını ve mirasçıların kimler olduğunu resmi olarak ilan eden bir karar çıkarır. Bu karar, mirasın kimlere ve hangi oranlarda dağıtılacağını belirler. Bu durumda artık miras ortaklıkları da oluşabilir. Miras ortaklarının birlikte karar alması gerekmektedir çünkü miras malları elbirliği ile mülkiyete tabidir.
2. Veraset İlamının Alınması:
– Mirasçılar, mahkeme kararıyla birlikte, miras bırakanın banka hesaplarına, tapu kayıtlarına ve diğer resmi işlemlere erişim sağlayabilmek için veraset ilamını alırlar. Bu ilam, mirasçıların miras bırakanın varlıklarına hukuki haklarını kullanabilmelerini sağlayan resmi bir belgedir.
3. Borçların Ödenmesi:
– Terekenin tespiti sırasında belirlenen borçlar, tereke varlıklarından ödenir. Borçların ödenmesi, mirasın net değerinin belirlenmesinde önemli bir adımdır.
4. Mirasın Paylaştırılması:
– Mirasçılara düşen paylar, mahkeme kararı ve varsa vasiyetname doğrultusunda paylaştırılır. Bu süreç, mirasçılar arasında anlaşmazlıkların önlenmesi için dikkatli bir şekilde yürütülür.
5. Tapu ve Diğer Resmi Kayıtların Güncellenmesi:
– Taşınmaz mallar mirasçılara intikal ettikten sonra, tapu dairelerinde gerekli devir işlemleri yapılır. Bu işlemlerle mirasçıların isimleri, tapu kayıtlarına miras bırakanın yerine geçer.
6. Vasiyetnamenin Tenfizi:
– Eğer bir vasiyetname varsa, vasiyetnamede belirtilen talimatların yerine getirilmesi sağlanır. Vasiyetname ile belirlenen özel mülkler, belirtilen kişilere devredilir.
7. Vergi İşlemleri:
– Miras işlemleri sırasında miras vergisi ödeme zorunluluğu bulunabilir. Mirasçılar, mirasın değerine göre hesaplanan vergiyi ödemek zorundadır.
8. Mirasın Kesinleşmesi
– Tüm bu işlemler tamamlandıktan sonra, miras davası kesinleşir ve kapanış yapılır. Mirasçılar, miras bırakanın mal varlığını hukuken ve fiilen devralmış olur.
Terekenin tespitinden sonra yapılan bu işlemler, miras sürecinin hukuka uygun ve adil bir şekilde tamamlanmasını sağlar. Mirasçılar, bu süreçte bir miras avukatından hukuki destek alarak, miras işlemlerini sorunsuz bir şekilde yürütebilirler. Teko Hukuk bürosu olarak avukatlarımız ile miras hukuku alanında da hizmet vermekteyiz.
YAZAN
AV. ŞERİFCAN BADILLI